DİVRİKLİLER ULU CAMİ
HALILARINI GERİ İSTİYORLAR...
Divriği ulu camisinde 1230 senesinden beri bulunan Selçuk halılarını 1978
senesinde, sanat tarihçisi Belkıs Belpınar Acar ile Vakıflar Genel
Müdürlüğü aynıyat saymanı Adem Çetin Divriği'ye gelerek
ulucamide tesbit etmişler ve bunların dünyada eşinin bulunmadığını
söylemişlerdir. Bu halıları İstanbul'a getirip bir müzede teşhir edilmesini
bildirmişlerdir. Divrikliler bu fikre karşı çıkmışlar, halıların camiyi
tamamladığını, caminin yanında bulunan Darülşifa'sında sergileneceğini,
İstanbul'a gittiğinde vereceğiniz bir müdür, bir uzman memur, daktilo memuru 6
bekçinin yarısını buraya tayin edin, bizlerde yardımcı oluruz demelerine rağmen 75
adet halı İstanbul Sultan Ahmet Camisi'nin bitişiğindeki 250m karelik bir yere
getirilip, diğer yörelerden gelen 300 den fazla halı ile beraber depolara konmuştur.
Her seferinde 60 adet halı sergilenmektedir. Şu anda sergilenenlerin 24
adedi Divriği halısı olup, 51 adedi de depoda dinlenmektedir. Kültür Bakanlığı,
Türkiye'den çalınan eserlerin, yurt dışından Türkiye'ye getirilirken, Divriği'den
getirilen 75 adet bu halıları Divriği Darülşifası'nda sergilenmesine müsaade
edeceği kanaatindeyim.
B u halılarınbir kısmı Divriği'de dokunmuştur. Bir kısmı da
ticaret yapan Divriğililer gittikleri Şam'dan, Halep'ten, Horasan'dan, Kafkasya'dan,
Uşak'tan, Trakya'dan getirmişlerdir, ölümlerinde Ulucami'ye hibe etmelerini
evlatlarından istemişlerdir. Bundan dolayı yapraklı, kuşlu, çintemanili, Kafkas,
yörük, madonyonlu, Uşak halılarını bir arada görmek mümkündür.
Divriği Darülşifası, iki katlı olup, bin metreden fazla genişliğe sahiptir.
Bu halılarla Divriği'de bulunan tarihi eserlerle (cepkenler, çuha şalvarlar,
yemeniler, üçpeşliler, lahursallar, bindallılar, fermanalar, tepelikler, atunlu
hindiler, hırıllatmalar, köstek saatler, gramusalar, beşibirlikler, süslü
takunyalar, buhardanlıklar, şamdanlar, siniler, maşrafalar, küpler,
hoşav tasları, dibekler, mangallar v.b.) bir arada bulunacaklar. Böylece Divriğililer
de bir müzeye kavuşacaklardır.
Her gün 20 den fazla turist Sivas'tan Ulucami'yi görmeye gelmektedir. Bu esnada müzeyi
de gezeceklerdir.
Bugün turist açısından zorluklardan biriside Divriği'den Erzincan'a yol olmadığı
için, turistler tekrar Sivas'a gitmekteler. Erzincan-Divriği yolu yapıldığı taktirde
turizmde çok büyük bir gelişme olacaktır.
Sayın Kültür ve Turizm Bakanı'ndan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden,
Divriği'deki Darülşifasında bir Selçuk müzesinin açılmasının kararını
bekliyoruz. Bu sergi Divriği'de halkta bulunan binlerce eseri bir arayagetirecek,
Türklerin daha iyi tanınmasına sebep olacak ve Divriği'nin önemini arttıracaktır.
Bu kararı beklemek Divriğililer'in hakkıdır.
Saygılarımla.
Hasip URAS Divriği Tabiat
Varlıklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı |
Divriği Madenleri Müessesesi'nin
Palet Tesisleri Ölüm Saçıyor.
Keban Barajı Tehdit Altında
Divriği ilçesinin 5km. kuzey batısındaki
Demirdağ'dan yılda ortalama iki milyon dörtyüz bin ton % 2.5 SO2 ile % 1.2
kükürt ve % 53 demir ihtiva eden cevher Divriği istasyonunda kırılıp
öğütüldükten sonra yıkanıp yılda 600.000 (altıyüzbin) ton konsantre, bir
milyon palet, 350.000 ton kükürtsüz cevher üretilmektedir. Bunlar yıkanırken
günde 500 ton olan artıkları Divriği Çaltı Çayı'na akıtılmaktadır.
Bir zamanlar Çaltı Çayı'nda yüzülürken, etrafındaki bağ ve bahçelerde ziraat
yapılır, hayvanlar otlatılır,, balık tutulurdu. Şu anda etrafındaki bağ ve
bahçeler kurumuş, arılar bal yapamaz, yabani ve ehli hayvanlar su içemez
hale gelmiştir. Artık gençler yüzemez olmuşlardır.
Divriği'den Çaltı istasyonu ve Keban Barajı gölüne kadar 30km. mesafeyi 500 tonluk
kükürtlü toprak ve artığı, gölde yaşayan 10 ile 25kg. ağırlığındaki
balıkları tehdit
etmeye başlamış göl, nehir, etrafını balçıkla berbat hale sokmuştur.Divriği
Madenleri Müessesesi 10 senedir süzme tesislerini faaliyete geçirememiştir.
Planlanan arıtma tesisleri acilen yapılmalı Çaltı Çayı ve Keban Barajı
kurtulmalıdır. Bu çamurun içinde demir olduğundan dolayı yapılacak ateş
tuğlaları çok sağlam ve dayanıklı olacaktır.
Hasip URAS |